16 Eylül 2014 Salı

Bayram Tatili Bahane- Kuzey Ege Şahane .. Birinci gününün yarısından sonrası..

Merhaba Sevgili Okur,

9 günlük tatilin her gününü 2 postta yazıp, her postun arasına da 15 günlük mola verirsem, hem bu yazı dizisinin bitmesi bir yılı bulur hem de ben tatilin yazılması gereken detaylarını unuturum sanıyorum. Bu yüzden biraz vitesi arttırmak gerekiyor...:)

Hanım ve Bey
En son Çanakkale'ye varmıştık. Bursa'daki yediğimiz yemek ve yürüdüğümüz yol, üzerine 3-4 saatlik direksiyon sallamaca sonunda bizi 'küçük' bir şehir karşıladı. Şehir merkezine girdiğimizde kendimizi sahil kasabasında hissettik. Şöyle ki; koskoca 'Çanakkale Boğazı' var dedik, o kadar deniz, tarih var, ama bizi iskelenin önünde 'tek şerit /tek şerit gidiş' bir yol karşıladı. Zaten tek şerit olan yola, biraz da yanlış parklar eklenince çok hoş olmuyor. Ayrıca şehir merkezinde nasıl olur da tek şerit olur anlayamıyorum. Daha da güzeli, yolun bazı yerleri tek yön, tek şerit olarak ilerliyor. Olur da, gitmek istediğiniz yeri kaçırırsanız, bir loop atıp geri geliyorsunuz. Sanırım ne demek istediğimi anlatabildim.
Şehirde mini bir turdan sonra otelimizi aramaya koyuluyoruz. Kalacağımız yer: Anzac OTEL. Gayet şehir merkezinde, Saat kulesinin  ve iskelenin dibinde bir yer. Geldiğimizde, park işini arabayı otelin valesine vererek halletik. Resepsiyonda güler yüzlü otel personeli karşıladı. Çanakkale ile ilgili ulaşım, adalar  ile genel bir bilgi verdi. Hatta, bir de üzerine şehitlik turu sattı(!). Otel rezervasyon, ödeme vs. gibi işleri çok booking.com üzerinden hallettiğimiz için tur bilgileri ile birlikte yediğimiz kazıktan habersiz yarı uyuklayarak odamıza yerleştik. Odamız fena değildi. Makul büyüklükte, deniz manzarası olmayan gir-duş al -uyu modunda, ayakta kalmayı çok teşvik etmeyen bir oda. O kadar yorgunluğun üzerine girip biraz dinlendik. Sonra hava kararmadan, kalkıp sahilde yürüyüş yapıp biraz hüzünlendik.
Hanım ve Bey
Şehrin büyük bir kısmını askeriye/deniz kuvvetleri kaplamış durumda. Hüzünlendiğim kısım bu değil tabii ki. Seneye (2015), Çanakkale Zaferinin 100. yıl dönümü olduğundan her yer tadilatta idi. Bir tarafım çalışmalara erkenden başlamış olmalarına sevinse de, merkezdeki pek çok yeri göremedik. Ancak, Deniz Müzesine girip, güneş batışını izledik ki muhteşemdi. Deniz müzesinde, bir sürü tarihi gemi  kalıntısı, top, denizaltı sergileniyor ancak, şarjımın azizliğine uğradığımız için kendilerini fotoğraflayamadık. Şehrin arka sokaklarında, sahilde, geleneksel powerwalkımızı da yaptık.  Tabii ki en sonunda acıktık :)  İlk Çanakkale yemeğimizi, Biga köftesinden yana kullandık. Biz, et ve köfte sever  çift olarak Hanım ve Bey, köfteyi beğendik ancak dürüst olmak gerekirse, yediğim en muhteşem köfte değildi. Şehirde biraz daha yürüyüp, otelimizin yolunu tuttuk.  Artık uyuyup, ertesi gün yapacağımız Şehitlik turuna hazırlanmamız lazımdı.. 

Görüşmek üzere..

Hanım..


1 yorum:

  1. Devamını isterim. Ne güzel bilgiler var yazdıklarında.

    YanıtlaSil