1 Nisan 2016 Cuma

Bebek Alışverişi!!! - İyi ki almışım (vol1)

Merhaba pek sevgili okurum, nasılsın? 

Sana bugün faydalı bir yazı yazmak üzere oturdum bilgisayar başına. Biliyorsun, modern dünyada bebekler dünyaya geldiğinde sadece kendileri gelmiyorlar; öncesinde bir dolu da eşya gönderiyorlar evinize. Bebek odası takımı, beşik, kıyafetler, dönence, bezler, oyuncaklar, bebek arabası, ana kucağı, kanguru/sling, süt sağma cihazı, bebek bakım çantası,  mama sandalyesi, biberon, emzik ve daha şu anda aklıma gelmeyen bir sürü şey...

Bunlardan bir kısmını gerçekten iyi ki almışım. Kullanırken de içimden her seferinde 'iyi ki almışım' diyorum. Bazılarını ise, keşke almasaydım da o parayla 'üf ne biçim şeyler' alırdım diyorum. Çok şükür ki ilk grup daha fazla da pişmanlığım o kadar fazla değil. İkinci grup içinse, ilk defa anne oluyorum o kadar olur diye kendimi avutuyorum arada.. Elden başka bir şey gelmiyor.


Ben Lale için gerekli alışverişi hamileliğimin 6. ayında yapmaya başlamıştım. Bir - iki zıbın diye başladım, arkası geldi tabii. Önce ilk haftalar gerekli kıyafeti ayarladım; şu bildiğiniz hastane çıkış takımları, zıbın/body, çorap, eldiven vb. oldukça minik insan kıyafetleri almak çok zevkliydi. Alışverişimin çoğunu da internetten yaptım. Nasıl olsa vakit var diye yavaş yavaş seçtim her şeyi. Sadece yeni doğan ya da 0-3 ay almadım. 1 Yaşa kadar bütün bedenlerden  birer ikişer body de aldım çok beğendiklerimden. Genel olarak kıyafet konusunda sıkıntı yaşamadım. Sadece 3 ay civarında kızımızın boyu hızlı uzayınca, biraz bocaladım. Acemi bir şekilde gidip '3 ay' taytlar aldım ama olmadı. Direk bir üst bedene geçmemiz gerekti. O yüzden alışveriş yaparken en önemli şey bebeği gözlemlemekmiş, bunu öğrendim.
Herhangi bir beden ya da markadan 1-2 parçadan fazla bir ön hazırlık yapmamış olmama da çok sevindim. Bu şekilde bir çok yerin kalıplarını deneme fırsatı buldum. Bunun dışında uyarıda bulunabileceğim bir konu yeni doğan çorabı. Bir bebeğin ayakları ne kadar hızlı büyüyormuş arkadaş. Aklınızda bulunsun, 10 tane yeni doğan çorabına gerek yok. 3-4 çift yeni doğan idare eder. (Gerçekten!) Özetlemek gerekirse, bebek doğmadan önce yeni doğan  ihtiyaçları dışında 1 yaşına kadarki beden gruplarından 1-2 parça alıp kenara kaldırmak bizim için faydalı oldu.

İkinci konu, sling/kanguru konusu olsun mu?  Bence olsun :) Şiddetle tavsiye ederim her ikisini de. Her ikisinin de çok faydasını gördüm. Bana çok farklı durumlarda yardımcı oldular. Sling'i, Lale'nin kırkı çıkınca kullanmaya başladım ve yaklaşık 12. haftasına kadar kullandım. İlk denemelerimde, bana o kadar yakın olunca hemen emmeye çalıştığı için biraz zorlandım ama pes etmedim. 4. denemede koynumda durmaya, daha çok uyumaya alıştı. Hem gündüz uykularımızda çok rahat ettik, hem de gün içinde bebeğim koynumda elim kolum serbest gezebildim. Bence inanılmaz bir konfor. Açıkçası o kadar rahat ettim ki, bu şekilde Eymir gölüne yürüyüşe bile gittim. 12. haftadan sonra, esnek sling kumaşı bizim tombiş için çok uygun olmayınca, ergonomik bir kanguru arayışına girdim. Bebeğin ve benim omurgamız için  en sağlıklısını ararken BOBA 4G'ye karar verdim. Tek ergonomik kanguru tabii ki bu marka değil, alternatifleri mevcut. Ancak bizim içimize, şu aşağıdaki arkadaş sindi:

Yanlış anlaşılma olmasın, derdim ben bunu aldım siz de bunu alın vs. değil. Sadece doğru ergonomik kanguru kullanımından çok rahat ettiğimi anlatmaya çalışıyorum. Örnek verecek olursak,
  • Ankara gibi güzide ülkemizin güzide başkentinde, nispeten refah seviyesi fena olmayan bir bölgede yaşamama rağmen kaldırımlar hala iniş çıkışlar bebek arabası, engelli araçlarına uygun değil. (Ki bu konudan başka bir yazı da rahat çıkar) Bey işte olunca, Hanım da bebekle eve tıkılmak istemezse, kanguru süper çözüm. Giy bebeğini çık gez dolaş.
  • Alışveriş merkezlerinde yine süper kurtarıcı. AVM'lere yürüyen merdiven yapmış büyüklerimiz ki; asansörleri bebek arabalı, hamile, yaşlı ya da temelde ihtiyacı olanlar kullansın diye. Ama nedense, hiç bir mazereti olmayan gençlerin işgal ettikleri asansörün önünde bebekle sıra bekleyen bebek arabalı insanlar görüyoruz. Buradan da yine bir yazı çıkar da konumuz bu değil. Ama çözüm belli: Giy bebeğini çık gez dolaş.
  • Bu iki durumun dışında bebek arabası genel olarak kullanışlı olmasına rağmen, eğer yalnızsanız eksisi artısından daha fazla olabiliyor. Gün içinde, bebek arabasını yükünü taşımak istemiyorsam bebeğimi giydiğim çok oldu. Fiziksel koşullar beni kanguru kullanmaya yöneltmiş olsa da, 'bebek giyme'  olayının anne-bebek bağlanması için de çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Lale koynumda hep çok rahat ve güvende oldu. Çok rahat uyudu, etrafı seyretti. 
Küçük Not: Ben hem sling hem de kanguru'yu şu adresten temin ettim. Tık tık
Küçük Not 2:  Kangurunun önünde, bel kısmında ve yukarıda 'Boba' etiketinin  hemen üstünde 2 adet fermuarlı bölgesi var. Yukarıdaki kısma bebek bezi bile sığabiliyor. Alt kısma da kredi kartı vs. koyulabiliyor. Minik park, market vs gezilerinde çanta taşıma gereksinimi bulunmayan durumlarda gayet de iş görüyor. 

Diğer bir  önemli konu ise bebek bakım çantası bence. Ben kendi açımdan aldığım çanta açısından hem iyi ki dediğim hem de keşke dediğim noktalarım var. Aldığım çanta budur: Okiedog Sakawa Sumo
Mesela, çantanın hacmi çok iyi ve kullanışlı bir şekilde bölmelendirilmiş. 3 Farklı kullanım şekli mevcut. Hem elde, hem omuzda hem de sırtta kullanılabiliyor. Bir sürü eşyayı süper bir şekilde taşıyabiliyoruz. İçerisinde alt açma bezi, biberon koruyucu kılıfı ve extra bir ufak çantası var. Bebek arabasına takılması için minik askıları da içinde geliyor. Temizliği rahat, at makineye yıkansın.

İşe başlayana kadar ki süreçte, bebeksiz dışarı çıkmadığım için bu çantanın ön gözünü kendi eşyalarım için kullandım. Asıl büyük kısmı bebeğin eşyaları için kullandım ve gayet rahat ettim. Genel kullanımım bebek arabasına asarak kullandım. Ancak bazı acil durumlarda çocuğu önüme bağlayıp sırtıma da çantayı takıp çıkmam gerekti. Ve o an dedim ki iyi ki sırt çantası da olabilen bir çanta almışım.

'Keşke' dediğim nokta ise fiyatı, azıcık tuzlu. Ama bir yandan da o fiyata hatta daha pahalı çantalar da var. İçimi rahatlatan özelliği, bu çantanın onlara kıyasla daha pratik olması. Bir de renk/deseni çok hoşuma gidiyor. Bir de, laptop çantası konusu var. O ne alaka diyebilirsiniz ki ben bu sektörde olmama rağmen dedim ve sonra benim aklıma niye gelmedi diye baya üzüldüm. Bebek bakım çantası diye çanta almıyormuşuz, sırt çantası gibi olan lap-top çantası alıyormuşuz ve onu bakım çantası olarak kullanıyormuşuz. Hem daha uygun fiyatlı oluyormuş, hem daha sonra gerçek amacına uygun kullanabiliyoruz hem de onların içi gayet bölmeli kullanışlı oluyor. Böylece bir taşla 3 kuş vuruluyormuş. Henüz çanta almayanlar, aklınızda bulunsun.

Şimdilik bu kadar.. Bir sonraki 'İyi ki almışım' yazısında görüşmek üzere...


Hanım

1 yorum:

  1. 10 yıllık analık kariyerimde yer yatağı (Şu basit süngerler, 2 tane) iyi ki almışım dediklerim arasında 1. sırada.

    Güzel blog, takipteyim

    YanıtlaSil