16 Aralık 2014 Salı

Ayvalık Günleri Vol.2 (7. Gün )

Merhaba Sevgili Okur, naber? 

Bugün size Ayvalık, Cunda ve plajlarda geçen günümüz anlatacağım aklımda kaldığı kadarıyla. Dikkaaaaytt! Bu  yazı, şu kapalı kış gününde biraz güneş, biraz deniz ve biraz da eğlence içermektedir. 


Cunda'da uyandığımız sabah kendimizi Taş Kahve'deki kahvaltıya attık. Her ne kadar, ada halkı tam uyanamamış olsa da Taş kahve çok boş değildi. Bizimle ilgilenen garsona otelin kahvaltı kartlarını verip,  merakla yemeğimizi bekledik. Zira bizden başka herkes çeşitli şeyler sipariş ediyordu. Bol domatesli peynirli klasik bir Türk kahvaltısı geldi. Biz de halimizden memnun, deniz kenarında sabah keyfi yaptık. 
@Badavut
Taş Kahve'den ayrıldıktan sonra amacımız, meşhur Sarımsaklı Plajında denize girmekti. Yola koyulduk,  7 km uzunluğunda ve 100 m enindeki bu plajın güncel hali çok hoşumuza gitmedi.  Plajda pek bir düzen olmadığı gibi, çok temiz de değildi. Ayrıca kıyıda çok fazla balık ekmek, dondurma vs. satan sandallar vardı.  Bir de sahil şeridi,  her yerde olduğu gibi otellerle kaplanmıştı. Dolayısı ile kendimize yeni bir yer arayışına girdik.  Yakınlarda 'Badavut Plajı' olduğunu öğrendik. Sarımsaklı plajına göre daha küçük olan bu plaj, çok daha düzenli, temiz ve rahattı.  Otopark konusu biraz sıkıntılı olsa da bu konudaki beklentilerimizi zaten bayağı düşürmüştük. Şezlongları sahildeki otel/restoran tarafından işletilen bu plajda günümüzün epey büyük bir kısmını geçirdik. Sahilde istediğiniz gibi takılmakla birlikte, meşrubat, gazete, ayvalık tostu, pattis gibi ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyorsunuz. En güzeli de başınızda dikilen bir görevli yok. Tesiste her şemsiye numaralandırılmış, kafanızı kaldırıp, otele döndüğünüzde mutlaka birisi sizi görüp, yanınıza geliyor. Oteldeki kasaya bakan teyze de bütün şemsiyelere hakim olduğundan her şey kontrol altında duruyor. Buradan da anlayabileceğin gibi sevgili okur,  düzen seviyoruz ama düzenin gözümüze girmesinden hoşlanmıyoruz.
Öğleden sonra Cunda'ya geri döndüğümüzde Karadeniz Pastanesi'ni keşfettik. Oldukça şenlikli bir şekilde dekore edilmiş sokakta bulanan bu pastaneden gelen dayanılmaz kurabiye kokularına dayanamadık. Limonata eşliğinde bir kaç bir şey lüpledik. Ardından da bizimle ilgilenen garson kızımızla selfie çektirdik. 



 Anlayacağın üzerine çok cana yakın insanlar çalışıyor burada...
Cunda sokaklarından bir görüntü
 Günün geri kalanında Cunda'nın Arnavut kaldırımlarıyla donatılmış sokaklarında gezinerek, akşam için alternatifler arayarak  geçirdik.
Genel olarak bakarsanız, küçük ve eğlenceli bir yer olmakla birlikte, emekli Ankaralıların favori mekanı olduğu çok belli. Bir Bozcaada değil, ama sahil kasabası olmasının verdiği avantajları da yaşıyor.


Fikir vermesi açısından örnek menü
Ayvalık Cunda denizden bir görüntü
Akşam yemeğinden sonra, kendimizi yine feribota atıp bu sefer deniz yoluyla Ayvalık'a geçtik. Amacımız ertesi gün için, bir tur ayarlamaktı. Mavi Tura çıkmadan bir tatil düşünemediğimiz için sahildeki bütün tur şirketleri ile görüşüp, elimiz boş kalakaldık. Hemen hemen hiç bir turda önümüzdeki 2-3 gün için yer olmazken, bu işi daha önceden organize etmemiz gerektiğini öğrendik. Bodrum'da bile rahatça yer bulabilirken, Ayvalık'ta yaşadığımız bu sıkıntıyı anlayamadık ama kendimizi dondurmaya verdik.
En yakın feribotla da adamıza geri döndük.  Tur planı rafa kalkınca, ertesi günü doğaçlama yapmaya karar verip minik odamızda uykuya daldık.


Görüşmek üzere..

Hanım



1 yorum:

  1. Şimdi 2 şey söylemem lazım onları yazmamışsın. Sarımsaklı plajında oturacak yer yoktu vatandaşa ancak ona rağmen ismini hatırmaladığım bir yer var. Otelsizlere şezlong veren. Kimse sorulsa söyler orda. Sarımsaklı tam bir dana plajı olduğundan kalktık. Denize göbeğini yaslayıp rakı içen karpuz yiyen adamlar vardı. Badavutsa tam aksine bir plaj. Anlamadım valla araları 10km yoktur. Diğeri de o balıkçılardan bazıları süper lezzetli ve süper kazık (hangisine gitmiştik?) bazıları da sadece süper kazık. Görünüşünden belli aslında ama yinede bakmak lazım. Son olarak mavi turlar rezalet olduğu için gitmedik. Mavi tur dediğin sabahtan akşama kadar o koy senin bu koy benim gezilir. Bunlar 2 tur atıp getiriyorlar. 3 saatte. Fiyatta tipine göre 35TL-80tl (adam başı) arasında değişiyor. "Sizi beğendim gençler, hadi 50'şer yapayım size". Citroên!

    YanıtlaSil