5 Şubat 2015 Perşembe

Hasan Boguldu şelale - kaz dağları 8. gün & Back to Bozkır 9.gün

Merhaba Sevgili Okur,

Bu yazıda sizinle birlikte 6 ay öncesine gideceğiz... Tatilin sondan bir önceki günü ve son gününü yazarak, sıra bir sonraki tatile gelmeden bu konuyu kapatalım artık değil mi? 
Kaz Dağları Milli Parkı Yolu
Bir önceki gün, Ayvalık' da yaptığımız mavi tur arayışlarımız boşa çıkınca biz de kendimiz Kaz Dağlar'na atmaya karar verdik. 

Kaz Dağları'na çıkış yaparken köyün içinden geçiyorsunuz. O öyle bir köy ki (adı sanırım Mehmetalan Köyü idi), kaz dağlarından gelen su, üstü açık kanallarla köye taşınıyor, evlerin önünden geçerek köyde ilerliyor. İnsan önce dağdan gelen su, oh mis filan diye düşünse de, köy ortamı bu hayvanlar filan var nihayetinde, temizlik konusunda biraz tereddüt ediyor.

Köyün içinden geçerken,  Milli Park giriş ücretinin ödendiği ve Milli Parklar Mühendisliğinin görevlendirdiği Alan kılavuzunu almanız gerekiyormuş. Biz tabelaları takip ederek, belirli bir yere kadar çıktık. Hava baya soğudu (gerçi o gün kapalıydı ama yine  bir hırka olsa ne güzel olurdu diye düşünmeden edemedim), iklim ve bitki örtüsü değişti. Derken milli park girişinde güvenlik görevlisi amcalarla şuna benzer bir diyalog yaşadık:
Görevli:Nereye Hemşerim?
Biz: dağa çıkacaktık. 
G:Onlar, yanınızda kılavuz olmadan çıkamazsınız, tehlikeli
B: Kılavuzu nasıl alacağız?
G: Köyden gelirken alacaktınız. 80 TL. Bir de giriş ücreti var 15 TL. 
B: Teşekkürler. 

Diyalog 100% böyle olmasa da, genel çerçeveyi anlamışsınızdır sanırım. Biz kös kös köye indik. Milli Park girişi ile ilgili kulübeyi bulduk. Sonra dağa çıkmaktan vazgeçip, Hasan Boğuldu & Sütü Seven Şelalesi günübirlik dinlenme tesislerine döndük. (Doğru Karar, Bingo!)


Hasan Boğuldu Gölü Girişi


Meşhur efsane ve şiir

Bölgenin bitki örtüsü safi yeşil olunca, insan huzur buluyor efenim. Göle inerken, şelaleyi gezerken, aşağıdaki fotolardan da anlayabileceğiniz üzere resmen çocuklar gibi şendik.

Hasan Boğuldu


Şu soğuk suya giremedim ya içim de kaldı! 
Dinlenme tesisinin içinde, mangal/ piknik yapan bir sürü aile vardı. Tam bir şenlik havasında geçen bu gün, aniden bastıran yağmurla yarıda kesilse de, bazı arsız piknikçiler hiç bir şey yokmuşçasına devam ettiler. Etrafta bulunan bir iki restoran/cafe'nin kapalı salonlarında yer kalmadı. Açıkta olan masalar da sırılsıklam. Birinde, bir yer bulduk ama orası da içimize sinmedi. Hayal ettiğimiz gibi bir yemek olmadıktan sonra hiç yemeyelim dedik, vazgeçtik. Benim gözleme, Bey'in de mangal isteği havada kaldı.  
Arabaya gidene kadar epey ıslansak da, hemen sonra yağmur dindi. Biz paçayı kurtardık ama olan oradaki mangalcılara oldu. 


Aniden bastıran yağmur


Cunda'ya dönerken yolda,  'Kutlu sızma dinlenme tesisi'  diye bir yerde durup,  sanırım yiyebileceğimiz en iyi gözleme ve köfteyi yedik. Hem beklentimizin çok üstünde bir lezzet, hem de fiyat /performans oranı çok iyi bir yer keşfetmiş olduk. 

Geri kalan günümüzü, mavi turun bizi gezdirmeyi vaat ettiği yerleri kara yoluyla gezerek, Cunda sokaklarında aylaklık yaparak geçirdik. 

Buyrun efenim, memleketimden insan manzaraları: 



Cunda civarındaki minik adacıkların birisi

Yaratıcı plaj isimleri

İçimde kalan keyiflerden biri daha. Bir de bunların denize masa ve şemsiye atılmış versiyonu var. 

Arada kalmış bir sokak

Girişini yarım saatle kaçırdığımız Rahmi Koç Müzesi 

Eski Cunda Evleri v1

Eski Cunda Evleri v2

Eski Cunda Evleri v3

Akşam kendimizi yine  rakı-balık alternatifi yer ararken, Uno Restaurant'da, bulduk. Başarılı ama tuzlu bir yemekten sonra küçük odamızı toplamak üzere odamıza çekildik.

Ertesi sabah, hava aydınlanmış fakat henüz kimse uyanmamışken yola çıktık. Bey arabayı getirirken bende sahilde insanları karşılayan bu sanat eserini fotoğrafladım. 


Sahildeki sanat eseri
Cunda'dan Ayvalık'a son  kez geçerken, Türkiye'nin ilk Boğaz köprüsünde selfie çekmedem olmazdı tabii ki.

Tatil bitti adlı hüzünlü çalışma! 

Sabah yola çıkmanın güzelliklerinden biri daha, çok güzel kareler yakalayabiliyorsunuz. Bakınız:

Yoldan manzara v1 

Yoldan manzara v2 


Yolda bir Bey, bir ben arabayı kullanarak yuvamıza, bozkıra geri döndük. 
Eğlenceli ve yorucu bir tatilin ve tatil yazılarının da sonuna geldik. 


Görüşmek üzere,

Hanım




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder